Sıkça Sorulan Sorular

Tuvalet eğitimi için çocuklar genellikle 24. aydan sonra hazır olurlar. Ancak hazır oluşluk zamanı her çocuk için farklılık gösterebilir. Bu nedenle çok net bir zaman söylemek yerine çocuğun ve ebeveynin hazır oluşluluk durumlarına göre karar verilmelidir.  Çocuğun tuvalet eğitimine hazır oluşluluğuna yönelik ipuçları modül 2 de verilmiştir.

Çocuklar kaka yaparken vücutlarından bir parçanın kendilerinden ayrıldığını düşünebilir. Bu nedenle kakayı ayrı bir yere yapmaya alışmaları biraz daha zor olabilir. Çişleri sıvı olduğu için bu onları korkutmazken kakayı görmek onları korkutabilir. Ancak tuvalet eğitimine geçildiğinde bezleme işlemi sabah ve aksam tamamen bırakılmalıdır.

Uyku eğitimi verirken çocuğa güvende olduğu duygusu aktarılmalıdır. Bu yüzden uzun süre ağlatmak uygun olmayacaktır.  Kısa aralıklarla yanına gidip ‘’ben buradayım, yanındayım’’ mesajı verilmelidir. Kademeli olarak yalnız kalacağı süre arttırılabilir.

Bulunduğu yaş döneminin özelliği olarak eline aldığı şeyi çocuklar kendilerine ait olduğunu düşünerek sahiplenebilirler.  O anda çocuğun aldığı şeye dikkatini çekmeden, çocuğun ilgisini çekecek kuvvetli bir başka odak oluşturulduğunda çocuklar çoğunlukla aldıkları şeyi bırakırlar. Ayrıca, çocuklara sınır koyarken onların duygularını anladığımızı ifade ederek ve onlara seçenekler sunarak istenilmeyen davranışlarından vazgeçirilebilir.

Küçük çocukların 2 yaşına gelene kadar ekran karşısında süre geçirmeleri Amerikan Pediatri Akademisi tarafından önerilmemektedir. İzlenen görüntünün süresi kadar içeriği de önemli olmaktadır.

TV izlemek pasif bir davranış Olduğu için çocuklar ekran karşısında etkileşime girmemektedir.  Çocuğun ihtiyacı olan şey iletişim ve etkileşimdir. Ekranda ise tek yönlü olan ileti vardır. Çocuklar jestler, mimikler, duygular ve düşüncelerin karşılıklı alışverişi ile gelişimlerini sürdürebilirler.

Çocuğunuz telefondaki kişiyle etkileşimde olacağı için kısa süreli ve içeriği yarar sağlayıcı nitelikte olan konuşmalar yapılabilir.

Çocuğa sınırlar koyarken ebeveynlerin tutarlı olması çocuğun kafa karışıklığını engelleyecektir. Koyduğunuz sınırlara daha hızlı uyum gösterecek ve bir davranışın yanlış olduğunu daha rahat öğrenecektir. Ebeveynlerin mümkünse evlilik öncesi ve çocuk doğmadan önce çocuk yetiştirme ve ilkeler konusunda ortak kararlar alması, çocuğun en üst düzeyde sağlıklı gelişimi için bir temel olmaktadır.

Öğrenilmiş davranışlar anne-babaların çocuk yetiştirme tutumlarını etkilemektedir. Bu nedenle her kültürde yemek yemeyle ilgili farklı tutumlar gözlemlenebilir. Burada önemli olan nokta çocuk yetiştirme konusunda var olan bilgilerin ve becerilerin devamlı sorgulanması ve yeni bilgilerle güncellemelerin yapılmasıdır. Yeni öğretiler olmazsa, kişiler genellikle kendi çocukluklarında öğrendikleri bilgileri devam ettirme yönünde bir tutum sergilerler.

Çocuğa yemek zamanı geldiğinde ritüeller belirlemek yararlı olabilir. Ailenin aynı anda yemek masasında olması, çocuğunda bir tabağı ve kaşığının olması, kendi kendine yemek yemesine fırsat verilmesi çocukta belirli alışkanlıkların oluşması için yararlı olacaktır. Çocuk yemek yemek istemediğinde zorlanmadan, acıktığında yemesinin sağlanması daha yararlı olabilir.

Çocuğunuzun duygularını fark etmek ona daha iyi bir yol gösterebilir. Örneğin “bu elbiseyi çok seviyorsun sanırım. Dışarısı biraz soğuk üzerine hangi hırkayı giymek istersin?” diye ona seçenekler sunmak çoğu zaman yarar sağlar.

Dünya sağlık örgütü ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesini ve 2 yaşa kadarda emzirmeyi öneriyor. 2 yaştan sonra anne sütünün besleyici bir özelliği kalmıyor. Bu yüzden çocuğunuzun 2 yaşına geldiğinde kendinizi hazır hissettiğinizde (emzirme sürecini sonlandırmanın en önemli kısmı budur) çocuğunuzla konuşarak çeşitli yöntemler kullanarak emzirmeyi bırakabilirsiniz.